11 Mart 2021
Yaşantımızda belki en çok karşılaştığımız sorunların çözümüdür Kat Mülkiyeti Kanunu. Kat maliki komşudan rahatsızdır, komşu köpek besliyordur, yanı başında bir şirket ofis açmıştır gelen giden belli değildir, yönetim apartman bahçesini kiraya vermiştir, apartman temizliği yapılmıyordur, birden bire yönetimce yüklü miktarda paralar talep ediliyordur v.s..
Hasbelkader bir daire satın alan vatandaş birden omzuna yüklenen bu sorunlarla karşılaşır ve ne yapacağını bilemez. Hele bir de apartmanda 3 – 5 daireye sahip olanlar varsa sanki apartman kendilerininmiş gibi davranırlar. Bilinçsizce yapılan toplantılarda seçilen yöneticiler, alınan kararlar ve uygulamaların büyük bir çoğunluğu aykırıdır bu kanuna.
Çoğunluğun nasıl sağlandığını, hangi kararın oy birliğiyle hangisinin oy çokluğunda olması gerektiğini dahi bilmeden yazarlar da yazarlar kağıtlara?? Kâğıtlara diyorum çünkü çoğunun karar defteri denilen şeyden haberleri bile yoktur, olsa bile noter onayı yoktur, o da olsa sadece alındığında onaylatılmıştır… Şimdiye kadar her yıl noterce kapatılıp yine noterde açılan bir defteri çok nadir görmüşümdür nedense. Birde her şeyi bilen yöneticiler vardır…
Alınan yanlış bir kararı öyle bir uygulamaya kalkarlar ki daha karardan haberi olmayan ve toplantıya katılmamış malike kararı tebliğ etmeden uygulamaya kalkarlar… Ne kadar ilginçtir ki malik de hiçbir şeyden habersiz uyar kararlara. Kararı kim almış, nasıl almış hiç bakmaz, hatta yöneticinin kim olduğundan bile haberi yoktur.
İtiraz edenlere ise yöneticinin cevabı hazırdır. “UYMAZSANIZ AVUKATA VERİRİM, FAZLASIYLA ÖDERSİNİZ.” Genelde de alıyorlar çünkü malik itiraz etse de neye itiraz ettiğini bilmiyor ve bilinçsiz olduğu için fazlasıyla ödüyor da. Kendini savunamıyor çünkü kanunlarımızda hakimlerin resen, yani kendi başına dikkate alacağı hususlar sınırlıdır.
Yani malik neye itiraz ederse hakim onu değerlendirir ve kararı bir bütün olarak ele alıp incelemez… Malik neye, neden itiraz ettiğini bilemediği için de yöneticiler hep kazanır bu davaları…